Evli ve iyi yetişmiş üç çocuk annesi olan Figen Coşgun (Zabunoğlu), Akşehirli hukukçu bir ailenin kızı olup, 1959 İzmir doğumludur. Karayolları Genel Müdürlüğü Ege Bölgesi emekli avukatı Şakir Zabunoğlu ve Gönül Zabunoğlu çiftinin üçüncü çocuğudur. Figen Coşgun İzmir Müdafaa-i Hukuk İlkokulu, Güzelyalı Ortaokulu, İzmir Kız Lisesi ve 1981‘de ise Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden başarı ile mezun olmuştur. 1983 yılında meslektaşı ve sınıf arkadaşı diş hekimi Süleyman Haluk Coşgun ile evlenmiştir. Eşi Sağlık Bakanlığı kadrosunda çalışmaktadır.

Diş Hekimi Figen Coşgun, meslek hayatına İzmir’de başlamış olup, eşinin tayini dolayısıyla Anadolu’nun çeşitli ilçelerinde (Konya Seydişehir, Beyşehir, Muğla Dalaman) yıllarca serbest diş hekimliği yapmış, koruyucu diş hekimliği ve doğal estetik den ödün vermeyerek hastalarına istediği hizmeti sunmaya çalışmıştır. Yıllar sonra küçük oğlunun okulu dolayısı ile doğduğu şehre geri dönmüş ve son teknolojiye uygun özenli yaklaşımıyla ve tamamen kendi tasarımı ile restore ettirdiği kliniğini Balçova Dörtyol‘da hizmete açmıştır. Figen Coşgun T. D.B (Türk Diş Hek. Birliği) ve E.D.A.D (Estetik Diş Hek. Akademisi Derneği üyesidir. Türk Oral İmplantoloji Derneğinin de eski bir üyesidir. Ayrıca hızla gelişen Diş Hekimliği teknolojisini ve bilimini yakından takip etmek için çeşitli seminer, kurs, uluslararası kongre ve sempozyumlara sıklıkla katılmaktadır. Fransızca ve İngilizce bilmektedir.

Figen Coşgun, mesleki faaliyetleri dışında hobi olarak müzik ve resim ile uğraşmaktadır. Yıllarca önce başta Seydişehir Musiki Cemiyeti olmak üzere yaşadığı yerlerde çeşitli musiki cemiyetlerinde solist, korist ve udi olarak katılarak müzik yaşantısını sürdürmüştür. Amatörce yaptığı beste çalışmaları da vardır. İzmir Diş Hekimleri Odası Türk Sanat Müziği grubunda da solist ve udi olarak görev almaktadır. Ayrıca, 2011 yılında düzenlenen Korostar isimli ses yarışmasında önce on kişilik koroya seçilmiş ve bu koro için yapılan albümdeki “Yemenimde Hare Var” şarkısı ile halk oyu ve jüri kararı ile birinci olup Türkiye’nin ilk Korostarı ünvanını almıştır. Aynı yıl, bu konuyla ilgili olarak çeşitli ulusal televizyon kanallarında konuk olmuştur. Henüz sergi açmaya fırsatı olmasa da yaptığı yağlı boya ve kara kalem resim çalışmalarını şimdilik muayenehanesinin bekleme odasında sergilemektedir.